Sürdürülebilir Çevre ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi -

ÇEVKO Vakfı Söyleşisinde Doç. Dr. Başak Özarslan Doğan’dan Kritik Mineraller Üzerine Çarpıcı Değerlendirmeler

gelişim üniversitesi
  1.   Sürdürülebilir Çevre ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi
  2. Haberler


ÇEVKO Vakfı Söyleşisinde Doç. Dr. Başak Özarslan Doğan’dan Kritik Mineraller Üzerine Çarpıcı Değerlendirmeler


“Temiz Enerjinin Görünmeyen Yüzü”: Kritik Mineraller Sürdürülebilirlik Açısından Ne Kadar Temiz?


ÇEVKO Vakfı tarafından, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlenen “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikte Son Gelişmeler” başlıklı çevrim içi söyleşinin beşincisi, 29 Eylül 2025’te geniş katılımla gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı etkinliğe, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Hayat Kimya Global Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent, Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Emre Yiğit Ay ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Sürdürülebilir Çevre ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Özarslan Doğan konuşmacı olarak katıldı.

Söyleşide, iklim krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve jeopolitik boyutlarıyla da ele alınması gerektiği vurgulandı.

“Kritik Minerallerin Sürdürülebilirliği Göz Ardı Edilmemeli”

Konuşmasında enerji dönüşümünün ardındaki görünmeyen risklere dikkat çeken Doç. Dr. Başak Özarslan Doğan, rüzgar türbinleri ve elektrikli araçlar gibi yeşil teknolojilerin temelinde yer alan lityum, kobalt ve nikel gibi kritik minerallerin, çoğunlukla çevresel ve sosyal risklerin yüksek olduğu bölgelerden temin edildiğini vurguladı.

“Temiz enerji sadece sonuçta değil, süreçte de temiz olmalı,” diyen hocamız, bu madenlerin çıkarıldığı bölgelerde görülen çocuk işçiliği, insan hakları ihlalleri ve ekolojik yıkım gibi sorunlara dikkat çekti. Kongo’daki kobalt üretimi örneğini veren Özarslan Doğan, sürdürülebilirlik adına geliştirilen çözümlerin yeni etik sorunlara yol açmaması gerektiğinin altını çizdi.

Ayrıca, iklim politikalarının enerji güvenliği, savaşlar ve ekonomik krizlerle çatışma hâlinde olduğunu ifade eden hocamız, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Avrupa’yı tekrar kömür kullanımına yönelttiğini hatırlatarak, “İklim hedefleri, enerji güvenliği uğruna geri plana atıldı” değerlendirmesinde bulundu.

Etkinlik, farklı disiplinlerden gelen uzmanların katkılarıyla çok yönlü ve eleştirel bir bakış açısı sunarken, sürdürülebilirlik mücadelemizin gelecekte ne denli kırılgan olabileceğini gözler önüne serdi.



Haberler